Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, 2026 yılı için partisinin asgari ücret talebini duyurdu. Now TV ekranlarında katıldığı canlı yayında ekonomi, adalet, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) politikaları ve terörle mücadele konularında değerlendirmelerde bulunan Erbakan, “Asgari ücret 45 bin TL olmalı” diyerek dikkat çekici bir çıkış yaptı.
“45 Bin TL Asgari Ücret, İşverene Yük Getirmeden Mümkün”
Erbakan, Türkiye’deki ekonomik dengesizliklere ve yüksek enflasyona vurgu yaparak mevcut sistemin çalışanları korumadığını belirtti. “Asgari ücreti 45 bin TL’ye çıkarmak mümkün” diyen Erbakan, bunun için kamuda tasarruf ve faiz giderlerinde azaltma yapılması gerektiğini ifade etti:
Erbakan, devletin bu noktada sorumluluk alması gerektiğini vurgulayarak, “Kamudaki lüks harcamalardan kısılarak bu fark rahatlıkla karşılanabilir” dedi.
“Vatandaşı Enflasyona Ezdirme Devri Bitmeli”
YRP lideri, Türkiye’deki enflasyon hesaplamalarına da dikkat çekti.
“Bağımsız kuruluşlar yüzde 60 enflasyon açıklarken, TÜİK’in oranı yüzde 30 civarında. Ortalamasını alsanız bile yüzde 45 yapıyor,” diyen Erbakan, enflasyona göre artışın tek başına yeterli olmadığını belirtti:
“Büyüme Payı Yıllardır Asgari Ücretliye Verilmedi”
Erbakan, Türkiye ekonomisinin büyümesinin çalışan kesime yansımadığını söyledi:
Bu fark eklendiğinde, Erbakan’a göre asgari ücretin yoksulluk sınırıyla uyumlu hâle gelmesi gerekiyor.
“İki Asgari Ücretli Hane Yoksul Olmamalı”
YRP lideri, önerdiği rakamın yoksulluk sınırına dayandığını vurguladı:
Erbakan, bu nedenle 45 bin TL’nin yalnızca bir hedef değil, aynı zamanda “insanca yaşam için asgari sınır” olduğunu belirtti.
“Zamların Yarısını Devlet Üstlensin”
İşverenlerin yükünü hafifletmek amacıyla Erbakan, devlet desteği önerdi:
Ayrıca, en düşük emekli maaşının da asgari ücrete eşitlenmesi gerektiğini hatırlatan Erbakan, 54. hükümet döneminde işçi ve memura yüzde 100–200 arası zam yaptıklarını anımsattı.
“Önce İmtiyazlılar Değil, Millet Öncelikli Yönetim Lazım”
Konuşmasının sonunda Erbakan, ekonomik reformun sadece rakamsal düzenlemelerle değil, yönetim anlayışıyla da mümkün olabileceğini söyledi:
